|
|
|
ÇADIR DAĞI NDAN GURBETE MEKTUP
Dinla eziz oğlum, bu mektup sana
Selam göndermiştim geçan yaz bana
Yüzün döndür artık bizlardan yana
Bilmam kimdur senin candan kardeşin
Canciğer sevdügün, biricik eşin
Bunca dağ içinda ilk beni seçtin
Yaşın ilarladi altmışi geçtin
Bağrımda küllanmmiş yarami deştin
Bavullari kucağlayıp gettiniz
Geridaki yaşlilari nettiniz
Buralardan haber sorarsan eğer
Özlemin içimda bağrıma değer
Yalnuzluh duygusu ne zormuş meğer
Ben derim ki insan gedar ad kalır
Peteklardan ağızda bir tat kalır
Artuh hedik, kavut yeyilmaz oldi
Yün çorap, şal çoka geyilmaz oldi
İneklar kuridi sağılmaz oldi
Kotiklari, tanalari sevan yoh
Yeduracah neker çala, saman yoh
Bah oğulcan, okulumuz yıhıldi
Bahçasına cevuz, eruk dikildi
Çocuhların cıvıltısı kesildi
Yener beyim na çoh emek etmişti
Her bir derdimuza hemen yetmişti
Kapılar kilitli açan olmadi
Çayırlar dizboyu biçan olmadi
Sıcahlarda çaya kaçan olmadi
Kazım Hoca durmaz türkülar düzar
Kimsasuz kalışım beni çoh üzar
Tuvalın suyundan kimsa içmiyer
Kirkittaştan artık yolcu geçmiyer
Servet Usta pantul, çaket biçmiyer
Geçan gün Pozikin sırtını gezdım
Andır kalsın işlar canımdan bezdım
Keklik gibi gezar fidan kızların
Uzahtan uzağa sizi izlarım
Derdim derindadur, yanar sızlarım
Keşke siz sağolun, başka sözüm yoh
Ateş çoğtan söndi, yanar közüm yoh
Bilmam Bursalara naya gettiniz
Gettinizda sanki göga yettiniz
En büyük kötlüği biza ettiniz
Her na istadıysaz fazlasi oldi
Mektubi yazarken gözlarım toldi
Köydan haber istiyersan dinla, gör
Çoği göramiyer birdan oldi kör
Çalmangila düşti bilinmaz bir çör
Segmangilin İsmel atölye kurdi
Kuzine sobayı satışa sürdi
Hono baci yalnuzluğtan çok çekti
Yalnız birkaç kişi tarlayı ekti
Gec da olsa kuru selamın yetti
Sen görmadın tarla çayır yol oldi
Birkaç yılda sulah yerlar çöl oldi
Talan vurdi koni komşi yok oldi
Geçan yıllar zehir oldi, ok oldi
Torunlari görmiyalı çok oldi
Zamanidür napuzari kazmanın
Eşi yoğtur Çonatlarda gezmanın
Karavatta nahır yayulur iken
Tek tek ağıllara tağulur iken
İnek camuş, koyun suğulur iken
Şimdi marketlara taşınur olduh
Hormonli gıdadan kaşınur olduh
Ev bark viran oldi hali haraba
Hızağlar kırıldi çekmaz araba
Na bey, ağa kaldı ne de maraba
Tarla çayır oldi, çayırlar orman
Gözde fer kalmadi, dizlarda derman
Sen bütün bunlari yalan mi sandın
Olup bitanlari talan mı sandın
Toz duman içinda kalan mı sandın
Hani nerda kaldi ötan kuşlarım
Yarım kaldi umutlarım, düşlarım
Bağarım bağarım bir yerda yoğsun
Bağrıma saplanmış acı bir oksun
Aç mı geziyersin, belki de toksun
Başım dumanlıdır, ciğer yarali
Bir torunum varmış kaşı karalı
Yazları göçerler mekan tutmiyer
Susmuş zurnaları meylar ötmiyer
Yıldan yıla gelsan azi yetmiyer
Beg dedenın İsmel baş çiftçi oldi
Ekremi sorarsan hep köyda kaldi
Musa Hoca tanalari besliyer
Abbas Usta yolcilari sesliyer
İsmet Usta hepumuzi yansliyer
Kimisi köydadur, kimi şeherda
Diyerlar ki senin çocuhlar nerda
Mor menekşe, lale açanda gelsan
Kekik kokusunu saçanda gelsan
Karagölda turna uçanda gelsan
Gel da umutlarım boşa çığmasın
Kötülük ağacın kimsa dikmmasın
Mektubuma burda son verdım oğul
Hasret bağçasından gül derdim oğul
Özümü yollara ben serdım oğul
Mektup yazulurken mendil ıslandi
Selamlarım birbirina yaslandi
Ozan Nuri AKSAKAL
|
|
|
|
|
|